Başak
tarlalarının saklı köşelerinden sesleniyorum. İçinde dur durak bilmeyen öfkeye
inat yenilmiyorum bugün.
O kötü
günlerim anısına yazıyorum. Unutmadım sizleri. Her bir anı hatırlıyorum.
Nefes alamayıp
akşamın kör vaktinde kendimi sahile atışımı mesela. Durup denizi izleyişimi. Nerede yanlış yaptığımı kavrayamadığım o buhranlı anlarımı.
İki kalbin aynı
kişi için çarptığı o korkunç manzarayı hatırlıyorum mesela. İşte o zaman
durduğumu. Etrafı izlemeye koyulduğumu. Ama buna izin verilmeyip sırtımdan
vurulduğumu. Yıprandığımı,
yıpratıldığımı hatırlıyorum.
"Çekil aradan! Neden dolanıyorsun ortalıkta" denildiğini, çekip giderken umulmadık bir yüreğin
peşimden koşup bir gölge gibi beni takip ettiğini. Kovsam da gitmediğini
hatırlıyorum.
Denizin beni
buralardan götürmek için çağırdığını hatırlıyorum. Öldüm dediğimi ama yine de
yaşadığımı hatırlıyorum.
Bu dünyaya ait
olmadığımı hatırlıyorum. İşte bu yüzden yazıyorum.
Dünya(m)a dönmek
için yazıyorum!
0 comments
Yeni yorumlara izin verilmiyor.