Sophie Hatter 3 kız kardeşin en büyüğü olarak dünyaya gelir.
Büyük olmasının ona önemli sorumluluklar getirdiğine ve kötü şansla bezeli bir
hayatı olacağına çoktan inanmıştır. Babasının ebedi dünyaya göç etmesinin
ardından ona ve ailesine kalan yegane şey Pazar Kasabasındaki bir küçük şapka
dükkanıdır.
İşlerin iyi gitmeyeceğini varsayan üvey annesi
kardeşlerinden birini pastaneye çırak olarak, diğerini büyücü bir yakınının
yanına, Sophie’yi ise terzilikte uzmanlaştığı için Şapkacı dükkanına koyar.
Sophie 18 yaşında görünüşü iyi, şirin, uzun kızıla çalan
saçlara sahip, dikişte ustalaşmış bedeni aksine ruhu ihtiyarlamış ve
geleceğinden korkan gencecik bir hanımdır. Vaktini dükkan ve ev arası mekik
dokumaktan başka bir şey yapmadan geçiren Sophie, dünyayla arasında ki bağı
koparmış şekilde gece gündüz şapka tasarlamakta ve kaygılarıyla günlerini
uğurlamaktadır.
Bir gün dükkanına davetsiz bir misafirin gelmesiyle hayatı
değişir. Gelen kişi, kimsenin ismini söylemeye cesaret edemediği, kasabalıların
korkulu rüyası olan Çöl Cadısından başkası değildir.
Çöl Cadısı Sophie'ye birkaç soru sorduktan sonra onu aradığı kişi zannederek, ruhunun hissettiği yaşa çevirir. Sophie artık ihtiyarlamış, eli ayağı
tutmayan, bedeni buruşmuş pamuk babaannelere benzemektedir ancak bunu kimsenin
görmesini istemediği için evden ayrılır. Pazar kasabasının karşısında dağlık
bölgede bir görünüp bir kaybolan “Yürüyen Şato” da yaşayan o zamana kadar
kimsenin görmediği ancak rivayetlere göre genç kızların kalbiyle beslenen kötü
kalpli büyücü Howl’a gitmeye karar verir. Artık ihtiyar bir hanım olduğu için
Howl’un ona zarar vermeyeceğini düşünür.
Howl ona yardım edecek midir?
Sophie eski haline dönebilecek midir?
Howl anlatıldığı kadar kötü biri midir?
Sophie, Howl’u evinde kalmaya ikna edebilecek midir?
Kitap anlattığım gibi fantastik nitelikler barındıran,
ufkunuzu ve yaratıcılığınızı üst noktalara taşıyacak bir romandır. Çocuk romanı
diyenler olmuş. KATILMIYORUM ! Biz yetişkinliğe usulca adım atan gençlerin ve her
kesim insanın kafa dağıtmak için okuyabileceği yumuşacık bir kitap. Diana
Wynne Jones’un yazdığı bu eşşiz kitap 3 seridir.
"Yürüyen Şato, Uçan Şato, Sihirli Ev"
Yürüyen Şato kitabından etkilenen Hayao Miyazaki kitabı uyarlayarak animasyon
film ortaya çıkarmış, film çok başarılı olmuş ve Oscar’a aday gösterilmiştir.
バンザイ !
Banzai Sensei !
Sevgilerle...
4 comments
Çok sevdiğim kitaplardan animasyon filmini de izlemiştim o da çok güzeldi.
YanıtlaSilBen kitabını çok beğenmiştim gerçekten ama filmde biraz farklılaştırdıkları için izlerken çokta içime sinmemişti. Filmi daha önce izleseydim bayılacaktım muhakkak :)
SilKitabı okumadım ama Yürüyen Şato animasyonunu izlemiştim. Miyazaki'yi nasıl keşfettiğimi hatırlamıyorum. Büyük ihtimalle vizyona giren bir Japon animasyonu sebep olmuştur. Sonra yeğenimden de methini duyunca önce Yürüyen Şato filmini izledim, sonra da bütün yapılanları. Howl's Moving Casstle kitabı ile ilgili yazılanlardan ana temanın korunduğu hissine kapıldım. Şapkacı olması, yaşlı bir kadına çevrilmesi... Filmi güzeldi, eminim kitabı da güzeldir :)
YanıtlaSilYorumu yazarken dikkatimi çekti, 'Bunlarda ilginizi çeker başlığında' Yürüyen Şato ilgili bir post daha var. Bir ara orayı da ziyaret edeyim. Sevgiler :)
Teşekkür ederim. Aslında filmiyle benzer ama sonlara doğru ufak değişikler yapılınca kitabı okuduğum için beni rahatsız etmişti ama Miyazaki sonu değiştirmesinin sebebini izlenmesi için olduğunu belirtmişti. Yine de iyi bir iş çıkarmış.
SilYorumunuz için teşekkür ederim gerçekten ^^
Fikirlerinizi önemsiyorum,
Lütfen benimle düşüncelerinizi paylaşın :)